Dirsek redüktör dökümleri çeşitli endüstriyel uygulamalarda, özellikle boru hattı sistemlerinin inşası ve bakımında hayati bir rol oynar. Düşük basınçlı döküm, yüksek kaliteli dökümler üretebilen etkili bir döküm işlemidir. Ancak dökümden sonra, nihai performanslarının ve uygunluklarının endüstri standartlarını karşıladığından emin olmak için dökümlerin yine de bir dizi işlem sonrası süreçten geçmesi gerekir.
İlk olarak, döküm yüzeyinin temizlenmesi ve kusurların giderilmesi, işlem sonrası ilk adımdır. Dökümden sonra, dökümlerin yüzeyinde genellikle artık döküm kumu, oksitler ve diğer yabancı maddeler bulunur. Temizleme işlemi genellikle iki adımdan oluşur: mekanik temizleme ve kimyasal temizleme. Mekanik temizleme, döküm yüzeyindeki döküm kumunu ve oksitleri etkili bir şekilde çıkarmak için fırçalar, kumlama veya aşındırıcılar gibi araçlar kullanır ve daha sonraki işlemler için iyi bir temel oluşturur. Çıkarılması zor kirler için kimyasal temizlik maddelerinin uygulanması, döküm yüzeyinin temiz ve kirlenmemiş olmasını sağlayarak daha sonraki muayene ve işlemler için garanti sağlar.
Temizlendikten sonra, tasarım ve teknik gereklilikleri karşıladıklarından emin olmak için dökümlerin tamamen incelenmesi ve test edilmesi gerekir. Yaygın muayene yöntemleri arasında görsel muayene, tahribatsız muayene (NDT) ve boyut ölçümü yer alır. Görsel inceleme, çatlaklar ve gözenekler gibi potansiyel kusurları bulmak için dökümün yüzeyini çıplak gözle gözlemler. Ultrasonik, radyografik ve manyetik parçacık testi gibi tahribatsız muayene yöntemleri, olası kalite sorunlarını belirlemek ve dökümün güvenliğini ve güvenilirliğini sağlamak için dökümün derinliklerine nüfuz edebilir. Boyutsal ölçüm, dökümün iç ve dış çapları ve açıları gibi önemli parametrelerin tasarım spesifikasyonlarını karşıladığından emin olmak için hassas ölçüm araçları kullanır.
Isıl işlem, dökümlerin mekanik özelliklerinin iyileştirilmesinde önemli bir adımdır. Yaygın ısıl işlem yöntemleri tavlama, söndürme ve temperlemeyi içerir. Tavlama işlemi, dökümü belirli bir sıcaklığa ısıtıp ardından yavaş yavaş soğutarak iç gerilimi azaltır ve dökümün tokluğunu ve plastisitesini artırır. Özellikle yüksek basınç ve sıcaklığa maruz kalan dirsekleri azaltılmış dökümler için uygundur. Dökümün daha yüksek mukavemet ve sertlik gerektirmesi durumunda su verme ve temperleme kombinasyonu kullanılabilir. Su verme işlemi dökümün sertliğini önemli ölçüde artırabilirken, temperleme kırılganlığın azaltılmasına, tokluğun arttırılmasına ve zorlu koşullar altında dökümün istikrarlı performansının sağlanmasına yardımcı olur.
Son olarak yüzey işlemi, dökümün korozyon direncini ve estetiğini iyileştirmede önemli bir adımdır. Yaygın yüzey işleme yöntemleri arasında püskürtme, elektrokaplama ve cilalama yer alır. Korozyon önleyici kaplamaların püskürtülmesi, özellikle zorlu ortamlarda kullanıldığında dökümlerin korozyon direncini etkili bir şekilde iyileştirebilir ve hizmet ömrünü önemli ölçüde uzatabilir. Yüzey sertliğini ve aşınma direncini iyileştirmesi gereken dökümler için, elektrokaplama işlemleri yüzey özelliklerini iyileştirebilir ve dayanıklılığı artırabilir. Mekanik cilalama veya kimyasal cilalamanın uygulanması yalnızca dökümlerin yüzey kalitesini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda sıvı akışı sırasındaki sürtünme kayıplarını da azaltarak genel iş verimliliğini artırır.